Gebeliğin son dönemi ile laktasyonun ilk dönemi arasındaki
zamana ‘Periparturient Dönem’ ya da ‘Geçiş Dönemi’ denir. Bu dönem pratik
olarak doğumdan önceki 3 hafta ile doğumu takip eden 4 hafta olarak kabul
edilebilir. Bu dönemde metabolik ve enfeksiyoz hastalıkların görülme
insidansının oldukça yüksektir. Dolayısı ile söz konusu periyodun doğru olarak
planlanması sürümüzün verimliliği ve devamı açısından oldukça önemlidir. Geçiş
döneminin başarısı, o laktasyon periyodu boyunca hayvanın ihtiyaçlarının belirlenip
buna yönelik tedbirlerin alınmasına bağlıdır. Günümüzde geçiş dönemi bakım ve
beslenmesi oldukça önem kazanmıştır. Ancak yetiştiricilerin bakım ve beslenme
konusuna yeterli önemi vermemesi nedeniyle amaçlanan maksimum süt üretimine
ulaşmakta sıkıntılarımız mevcuttur.
Geçiş dönemi boyunca meydana gelen ve takip eden
laktasyondaki süt verimi ve üreme faaliyetlerini de tehdit eden bu
hastalıkların oluşmasının temel sebepleri, hayvanın fizyolojisinde ve
metabolizmasında meydana gelen çok hızlı değişimler ve bu değişimlere adaptasyonda
yaşanan sıkıntılardır.
Kuru madde alımı doğuma bir hafta kala hızlı şekilde
azalmaya başlar ve ve bu düşüş %20-25 düzeyine kadar varabilir. Doğumu takip
eden haftalar boyunca da maalesef süt üretimindeki artışa paralel bir artış
sergilemez. Kuru dönem sonuna doğru fötüsün hızlı büyümesi ve ağız sütü sentezi
dolayısı ile besin madde ihtiyacı artar. İmmun sistemin baskılanması sebebi ile
enfeksiyon riski artar. İmmun süpresona bundan bağımsız olarak stres faktörleri
de sebep olabilmektedir. Hayvanın doğum ile birlikte enerji ihtiyacı %25
civarında artar. Aynı şekilde metabolize olabilir proteğin ihtiyacında da
benzer oranlarda artacaktır. Ayrıca kolostrum ile kaybedilen mineraller ve
oluşan açığın kapatılamaması da bazı metabolik hastalıkların oluşumunu
tetikleyecektir. Bu nedenle sığırlar için temel problem süt üretimi için
gerekli ani ve belirgin besin madde ihtiyacıdır. Bu dönemde uygulanacak
beslenme ve bakım yönetimi takip eden dönemde meydana gelecek hastalıkların
insidansının kabul edilebilir sınırlar içinde kalmasını sağlayabilir.
Meydana gelmesi olası bu rahatsızlıkların süt üretimine olan
etkileri:
Doğumu takip eden 20 gün içerisinde herhangi bir rahatsızlık
geçiren sığırlarda günlük süt üretimi 7 l.
Retensiyo sekondinarum ve metritis geçiren sığırlarda 8 l.
Abomazum deplasmanı ve ketozis geçiren sığırlarda 8,5 l
kadardır.
Ayrıca hayvanların üremesinde yaşanan aksamalar ve tedavi
masrafları ve değerlendirilemeyen süt de göz önüne alınırsa maliyet daha da
artacaktır.
Yukarıda da temel olarak bahsettiğimiz sorunları aşmak
amacıyla kuru dönemin son 3 haftasından sonra sığırların sağmal rasyonlarına
geçişinin yapılması gerekmektedir.
Yemleme yönetimi bakımından süreci ele alacak olursak
rasyonda:
Prepartum Dönem için
Mısır silajı kaba yem kuru maddesinin %50 sini aşmamalıdır.
Veya Sağmal rasyonun % 20-25 olarak sınırlandırılabilir. (6-10 kg.)
Baklagil kuru otları anyon katyon dengesine olan olumsuz
etkileri (Hipokalsemi) dolayısıyla maksimum 1 kg olarak verilmelidir.
Kuru çayır otu ile arpa hasılı ve kuru yulaf otu bu dönem
için son derece uygun kaba yemlerdir.
Saman mevcut kaba yem kaynakları da değerlendirilerek km
ihtiyacı ve kaba yem konsantre yem oranı gözetilerek hayvanı serbest tüketimine
sunulabilir.
Konsantre yemler kuru dönem boyunca kaba yem kalitesi de göz
önüne alınarak 3-4 kg/gün kullanılmalıdır. Kuru dönem için üretilmiş ve anyon
katyon oranı ayarlanmış yemlerin kullanılması son derece önemlidir. Doğuma 2-3
hafta kala hayvanın canlı ağırlığı ve öngörülen süt verimi de göz önüne
alınarak 5-6 kg/gün. Seviyesine kadar artırılmasında yarar vardır.
Süt yemi ve besi yemi kullanılmamalıdır.
Kepek gibi buğday yan ürünleri kullanılmamalıdır.
Rasyonda tuz oranı (35-40 gr/gün) ve Ca/P oranı (2/1 –
1,4/1) kontrol edilmelidir.
ADE Vitaminleri ve Selenyum başta olmak üzere mineral ve iz
mineral ihtiyaçları da göz önüne alınarak ihtiyaçların karşılanacak şekilde
verilmesi önemlidir.
Pancar posası, pancar vb. kullanılmamalıdır.
Tahıllar kuru dönemin son 2-3 haftasında hayvanın kondüsyonu
ve ihtiyaçları da göz önüne alınarak kullanılabilir. (1-2 kg/gün)
Yağlı tohumlar ve küspelerinin rasyon kontrol edilmeden
kullanılmaması yerinde olacaktır.
Rasyonun enerji ve proteğin seviyesi mutlaka kontrol
edilmelidir.
Hayvanın kuru madde alımı kontrol edilmelidir.
Tüm bu uygulamalar Rumen adaptasyonu için son derece
önemlidir ve erken dönemde bu adaptasyonun sağlanması yüksek verim ve düşük
kuru madde alımı sebebiyle nerdeyse imkansızdır. Ayrıca çok geç kalmış
oluruz.
Erken Laktasyon Dönemi için
Rasyonda iyi kaliteli kaba yemler (NDF içeriği yüksek ADF
içeriği düşük) kullanılmalıdır. Gerektiğinde kaba yemlerin kalitesi kontrol
edilmelidir.
İhtiyacı karşılayacak iyi kaliteli proteğin kaynakları
kullanılmalıdır.
Rasyonun enerji seviyesi kontrol edilmeli ve mutlaka
ihtiyacı karşılayacak bir rasyon düzenlenmelidir.
Vitamin ve mineraller yönünden mutlaka kontrol edilmeli ve
ihtiyaçlar karşılanmalıdır.
Hayvanın kuru madde alımı kontrol altında tutulmalıdır.
Yüksek protein ve enerji içeren pik yemleri kullanılmalıdır.
VKS yaşanan değişimler takip edilmeli ve aşırı VKS
kayıplarından kaçınılmalı ve rasyonda gerekli düzeltmeler yapılmalıdır.
Bakım ve Sürü Yönetiminde Dikkat Edilecek Hususlar
Doğumu yaklaşan hayvanların son 3 hafta ayrı olarak bakım ve
beslenmesine olanak verecek ayrı bir yerde barındırılmasında yarar vardır. Söz
konusu bölümde hayvanların serbest olarak dolaşmasına olanak verecek 14 m2 alan
ve yeterli yemlik alanı ve yataklık alanının bulunması önemlidir. Hayvanları
yeterli yemlik alanı ve serbest olarak su ihtiyacını karşılanmasına olanak
verecek şekilde barındırılması zorunludur.
Tahmini doğum tarihine 1 hafta kala hayvanların doğum bölmesine
alınmasında yarar vardır. Doğum bölmesinde havalandırma yeterli, altlık kuru ve
temiz, su serbest, taban alanı 14 m2 olmalıdır. Hayvan sık olarak gözlenmeli ve
doğum bölmesi takibi kolay olacak şekilde konumlandırılmalıdır. Hayvan her
türlü stres faktöründen uzak tutulmalıdır. Doğum en az yıpranma ile
yaptırılmalıdır. Kuru madde alımı günlük olarak kontrol edilmelidir. Özellikle
çok sıcak havalarda havalandırmanın yeterli olması ve güneşten korunmaya
yönelik tedbirlerin alınması, hem hastalıklar hem de kuru madde tüketimi
açısından önemlidir.
Sonun atılması takip edilmelidir. Sonunu atmış olsa bile 1-3
gün kadar daha bu bölümde barındırılmasında ve bireysel olarak bakım ve
beslenmesinde yarar vardır (immun supresyon ve adaptasyon açısından). Kuru madde
alımı iyi olan sağlıklı sığırlar erken laktasyon boyunca bakım ve
beslemelerinin yapılacağı yeterli altlık yemlik alanı olan ve serbest olarak
suya ulaşabilecekleri padoklara alınabilirler. Takibin rahat yapılabilmesi ve
rekabetin olmaması açısından padokların çok kalabalık olmamasında yarar vardır.
Ayrıca yemlikte şakşak kullanılıyor ise %10'unun boş kalmasında yarar vardır.
Erken laktasyon döneminde yüksek süt verimine sahip hayvanların ihtiyaçlarının
karşılanması amacıyla ve olası problemlerin önüne geçmek için glikoz
prekürsörleri ve kalsiyum ve antibiyotik içeren preparatlardan değişen
ölçülerde faydalanılabilir. Yine bu dönemde hayvanların vitamin vemineral
ihtiyaçları süt verimi ile ortaya çıkan kayıptan dolayı artacağından gebeliği
kesinleşinceye kadar dışarıdan takviye edilmelidir.
Mesut GÜNER
Veteriner Hekim
Yorumlar
Yorum Gönder